14 Hazıran'daki NATO zirvesi ve zirve kapsamında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında gerçekleşen görüşmede ele alınan en önemli konu Türkiye’nin Afganistan’ın başkenti Kabil’deki havalimanını yönetme ve koruma önerisidir.
ABD basını ve uluslararası medya organlarında çıkan haberlerde ise, ABD'nin bu teklife sıcak baktığı ancak Türkiye'nin bazı kabul edilmesi güç şartlar öne sürdüğü belirtildi.
Mehr Haber Ajansı konuyla ilgili Mehmet Ali Güller ile bir röportaj gerçekleştirdi. Aşagıdaki yazıda Güller'in konu hakkındaki değerlendirmelerini okuyabilirsiniz:
1- Görünen o ki Türkiye, ABD ile ilişkilerini onarmak için Biden hükümetine Kabil havaalanının güvenliğinin Ankara tarafından sağlanmasını teklif etti. Sizin bu konudaki değerlendirmeniz nedir. Türkiye'nin böyle bir teklifte bulunmasının asıl hedefi nedir?
Türkiye ile ABD arasındaki başta teröre destek konusu olmak üzere, bir çok sorun var. Hem Erdoğan hem de Biden, bu sorunlara rağmen işbirliğini geliştirmek istedi. Erdoğan, içeride siyaseten sıkıştığı ve ekonomik sorunlar yaşadığı bir süreçte ABD’nin ve Batı’nın desteğine ihtiyaç duyuyor. Biden ise ABD’nin geleneksel müttefikleriyle ilişkilerini düzeltme hedefi ilan ettiği bu süreçte, Türkiye’nin Rusya’yla işbirliğinin daha da ilerlememesi için hamle yapmak istedi. İki lider, Türk-Amerikan ilişkilerini kurtarabilmek için NATO’yu zemin, Afganistan’ı da dayanak gördüler.
ABD ve NATO Afganistan’dan çekilirken, Kabil Havalimanının güvenliği, batılı diplomatların geliş gidişlerini güvenceye almak bakımından kritik önemdeydi. Erdoğan yönetimi, Türk ordusunun zaten yaptığı görevi, çekilme kararı alındıktan sonra da sürdürmeyi teklif ederek, Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir dönem açmak istedi.
2- Ankara’nın Afganistan teklifinin sonucu Türkiye için nasıl olacak?
Ankara’nın ABD ve NATO adına, Batı adına, Afganistan’da bir görev üstlenmesi, Erdoğan’ın iç politikadaki ihtiyaçları için iyi olacaksa da, Türkiye adına iyi olmayacak. Zira bunun Batı adına jandarmalık yapmaktan öte bir anlamı yok. Tam bağımsızlık ilkesiyle kurulmuş, emperyalizme karşı verdiği kurtuluş savaşı mazlum milletlere örnek olmuş bir ülkenin, emperyalizm adına mazlum bir ülkede görev üstlenmesi, en başta tarihine aykırıdır.
ABD için bu bölgede en istenmeyen durum Türkiye-Rusya-İran işbirliğidir. Dolayısıyla Türkiye ile Rusya arasındaki ya da Türkiye ile İran arasındaki sorunların yönetilemez duruma gelmesi ve büyümesi, ABD’yi memnun edecektir.
3- Rus yetkililerin bu konudaki tepkisi dikkate alındığında, Moskova'nın bu önerinin uygulanmasına karşı olduğu görülmektedir. Moskova ile Ankara'nın iyi ilişkilerine rağmen bölgesel konularda görüş ayrılıkları var. Türkiye’nin Afganistan önerisi Ankara- Moskova ilişkilerini etkileyebilir mi?
Sadece Afganistan konusu değil, Karadeniz bağlamında Ukrayna ve Gürcistan konuları da Türkiye ile Rusya arasında sorun potansiyeli taşıyan konular. Ancak Ankara ile Moskova’nın süreci büyük bir soruna dönüştürmeden yürütmeye oldukça ihtiyacı var. Zira ABD için bu bölgede en istenmeyen durum Türkiye-Rusya-İran işbirliğidir. Dolayısıyla Türkiye ile Rusya arasındaki ya da Türkiye ile İran arasındaki sorunların yönetilemez duruma gelmesi ve büyümesi, ABD’yi memnun edecektir.
Moskova’nın bunu gözeterek, Ankara’yla büyüme potansiyeli taşıyan sorunları daha diplomatik ve esnek bir şekilde ele almaya çalışacağını sanıyorum. Bu nedenle Afganistan’da havalimanı güvenliği konusu, kısa vadede Türkiye ile Rusya arasındaki büyük bir soruna dönüşmeyecektir.
4- Taliban, Türkiye'nin Kabil'deki varlığına karşı çıkıyor. Sizce Türkiye'nin bu ülkedeki varlığı Afgan iç savaşındaki durumu olumsuz yönde etkilemez mi?
Kategorik olarak, bir ülkenin iç sorunlarının bir başka ülkeyi ilgilendirmediğini savunuyorum. Afganistan sorunu, Afganistanlıların sorunudur. ABD ve NATO’nun 20 yıllık işgali gösterdi ki, müdahale o sorunu çözmüyor. Neticede Afganistanlılar bedel ödeyerek de olsa kendi sorunlarını kendileri çözmelidir. Bu, devletlerarası ilişkiler açısından bir prensip olmaktan çıkarsa, her güçlü ülke, daha zayıf ülkenin sorununa doğrudan askeri müdahil olur!
Afganistan sorunu, özellikle komşularının ekonomik desteğiyle, altyapı inşası için faizsiz ve geri ödeme takvimi çok uzun olan borç verme yöntemiyle, ucuz enerji desteği verme yöntemiyle çözüm yoluna sokulabilir. Çin’in, Rusya’nın, İran’ın, komşuları olarak Afganistan’a el uzatması gerekir. Örneğin Çin’in ekonomik desteği, örneğin İran’ın ucuz enerji desteği gibi... Türkiye de güvenlik gibi bir görev almadan, tarihsel ilişkileri bağlamında Afgan halkına el uzatarak, eğitim ve sağlık gibi konularda bu ülkeye destek verebilir.
Özetle, Afganistan sorunu Afganistanlıların sorunudur ve Atlantik ülkelerinin değil, Afganistan’a doğrudan komşularının el uzatması gerekir. Sonuçta Afganistan halkı uzaktaki Amerikalılarla değil komşularıyla yan yana yaşayacak.
yorumunuz